...

...

Pazartesi, Haziran 01, 2020

Konforlu bir ev dekorasyonu nasıl olmalıdır?





Evlerimizi şekillendirirken, değiştirirken ve yuva sıcaklığını sağlamaya çalışırken birçok amaç gözetiyoruz. Karakterimizi kısmen de olsa yansıtmalarını, ev içindeki aktivitelerimizi ve yaşantımızı kolaylaştırmalarını, bir kısım beklentilerimizi karşılamasını istiyoruz. Çünkü yoğun, tempolu ve hatta daha çok vakit geçirdiğimiz bu dönemde evimizde, her şeyden önce, fiziksel ve ruhsal rahatlığı bulmak önceliklerimiz arasında yer alıyor.




İyi tasarlanmış, kusursuz görünümde birçok ev görüyoruz tasarım stüdyolarının projelerinde, dergilerde, bloglarda ancak misafirperver veya davetkar olmaktan çok uzak olan ve enerjileri içimizin bir türlü ısınmasına izin vermeyen. Bazı evler görürüz, daha mütevazı ve ilk bakışta daha az etkileyici detaylara sahip olmalarına rağmen bizi huzur dolu sıcaklığı ile hemen sarıp sarmalar. İşte stil, özgünlük ve yaratıcılık bir evde ilham verici nitelikler olsa da esas olan bazen sadece keyif almaya yönelik oluşturulan samimiyet duygusunun evi kuşatıp sarmasıdır.













Fotoğraflar : coolstays

Ne yazık ki sıcak, samimi ve konforlu bir ev yaratmanın özel bir formülü olduğunu söyleyemeyiz.

Bazı seçimler evin rahatlatıcı hissini arttırabilir, bazıları donuklaştırabilir veya arzu etmediğimiz bir kalıba sokabilir. Bunun için en iyisi sezgilerimize kulak vermeli ve ruhumuzu ferahlatan dokunuşları yakalamaya çalışmalıyız. Elde etmek istediklerimiz için doğal bir vizyona ve cesarete sahip olmalıyız.
Belli kalıplara sıkıştırılmış bakış açılarını bir kenara bırakıp, nasıl hissetmek istediğimizin yol gösterici gücünü takip edersek, insanın temel beğenilerini okşayan, sıcak ve konuksever hissettiren alanlar oluşturma ihtimalimizi güçlendiririz.

Konunun özeti şu ki; içinde yaşamaktan en çok keyif alacağımız ev, ev gibi görünen ev değil evimiz gibi hissettiren evdir. :)







Cuma, Mayıs 29, 2020

Byron Bay Hinterland'da Çarpıcı Bir İspanyol Tarzı Çiftlik Evi




Beni bıraksanız sanırım yılın 10 ayını bahar, 2 ayı sonbahar, günün her saatini bağ,bahçe,dağ,bayır ya da düşen yaprakların arasında geçirebilirim.. Doğa olsun, açık hava olsun, yeşile doyayım, müzik yerine kuş sesi olsun, yıldızları görebileyim, yeter ki dört duvar olmasın :) 

İsmi lazım değil yüzünden baharı teğet geçtik neredeyse yazı karşılıyoruz. Doğada ve sokaklarda bu bahar pek çok keyifli an ve anı sığdıramadık ne yazık ki! Uzun doğa yürüyüşleri, doyamadığımız aile sohbetleri, birlikte yapılan kahvaltılar, pazar mangallarına hasret kaldık. Düşünmesi bile öyle güzel ki şu an..! 


Haziran ayının gelmesiyle birlikte yavaş yavaş toparlanma vakti geldi sanki. Herşeyin eskisi gibi olacağını bir süre daha sanmıyorum ama insan umut da etmek istiyor...

Her neyse olan oldu. Çok fazla o konulara girmek, zaten darlanmış ruhunuzu darlamak değil niyetim. O halde yeniden eski alışkanlıklarımıza yavaş yavaş dönmek için kendi adıma ilk adımı atıyorum ve tekrar bloguma dönmeye karar vermiş bulunuyorum. 

En son 1 yıl önce yazmışım buraya, çok utandım :(

Blog okumayı ve yazmayı çok severim oysa. Ne çok taslak ekledim bloga ama elim bir türlü yayınla sekmesine basmaya gitmedi. Neyse bir yerden başlamak lazım öyle değil mi? Çünkü bana İnstagram'dan sitem eden yıllardır bu blogun okuyucularına, sessizce takip eden isimsiz arkadaşlarıma ayıp ediyordum. O yüzden bugün güzel bir ev turu ile merhaba demek geldi içimden. Zaten burası bir keyif alma, sıkıntılardan uzaklaşma yeri değil mi ki! 

Öyleyse hadi başlayalım...



Byron Körfezi'ne 10 dakika mesafede bulunan, Hinterland tepeleri arasında bölgedeki en yüksek konumda yer alan, ev sahipleri Emma ve Tom'un 4 çocukları ile paylaştığı The Range adını verdikleri Avustralya çiftlik evine götürüyorum bugün sizi. 


Bu çiftlik, ispanyol dekorasyon ruhunu çok iyi yansıtan, içeri adım attığınız an sizi rüyada hissettirecek güzelliğe, özenle seçilmiş mobilya ve aksesuarıyla kendi karakterine sahip özel bir ev. 



120 dönüm üzerine kurulu bu rüya aile evi, geri dönüştürülmüş ahşaplar ve yerel zanaatkarlar tarafından özel üretim mobilyalar kullanılarak doğal malzemelere vurgu yapılarak inşa edilmiş


Dönemleri, dokuları karıştırmaktan korkmayan ev sahibi, iç güdülerine güvenerek ve evini kendi için anlamlı olan parçaları toplayarak rustik sadelik içinde dekore etmiş.




Estetiğe ek olarak, doğanın ve mevcut tepelerin çarpıcı manzarası karşısında büyülenmemek mümkün değil.

Doğaya saygının ön planda olduğu, dekorasyon çözümleriyle de bu ev umarım size de ilham verir…









Perşembe, Ocak 31, 2019

Ev Turu: Alex Bates'in Fire Island Tepesindeki Evi






Şu sıralar herkesten aynı şeyi duyduğumu söyleyebilirim; şehir hayatından herkes yorulmuş durumda. Bazıları tamamen yaşadığı şehri terk edip küçük bir kasabada yaşama hayali kurarken, bazıları da sadece zaman zaman yalnız kalıp kafa dinlemeye, biraz saklanmaya ihtiyaç duydukları ikinci bir rota hayalini kuruyor. Benim de her zaman istediğim ve burada dillendirmekten bıkmadığım, kaçıp içine ve doğaya sığınmayı istediğim, beyaz badanalı, tek katlı, bahçeli bir ev hayalim var biliyorsunuz. Bu isteğimle yanıp tutuşurken son zamanlarda karşıma çıkan en sevimli kır evini burada da paylaşarak sizi yine hayallerime ortak etmek istiyorum. 

Bu ev, Alex Bates (West Elm'in yaratıcı direktörü) ve ailesinin New York'un yoğun şehir hayatından kaçtıkları yazlık evleri.  Yazlık 1911 yılında inşa edilmiş. Aile taşındığında stile sadık kalınmasını istedikleri için çok az müdahalede bulunmuşlar.

Şehir gürültüsünden, insan kalabalığından, trafiğinden bir süre uzaklaşmak, huzuru bulup özel bir hikayenin içinde hayallere dalmak için daha güzel bir kaçış yeri olamaz, sizce de öyle değil mi? 

Maryn'deki bu şirin ev hakkında daha fazla bilgiye ulaşmak isterseniz buradan okuyabilirsiniz.

Hepinize güneşli harika bir Şubat ayı diliyorum :)











Fotoğraflar: Maryn







Cuma, Aralık 28, 2018

Yılbaşı gecesine hazırlanırken...Yılbaşı sofraları










Eskiden -yani 2 yıl öncesine kadar- yılın en sevdiğim zamanlarından biriydi Aralık ayı. Işıl ışıl sokaklar, süslü vitrinler, hediye paketi yapıp süslemek, yılbaşı temalı blog turları, fotoğraf çekme heyecanı, hem şehrin hem evlerimizin en renkli, en eğlenceli hali beni çok mutlu ederdi. Şimdi ise o kadar tükettik ki her şeyi eskisi kadar heyecan vermiyor bu söylediklerim.

Herkesin farklı bir yılbaşı ritüeli var. O yüzden içindeki bu çoşkuyu kaybetmemiş ve bir 365 günü daha devirmeye hazırlandığımız bu günlerde evde yılbaşını geçirmek isteyenler için, yaratıcı ve ilham alabileceğiniz  yılbaşı sofraları yılın son postu olsun istedim. 


Zara home'un yılbaşı süslerini sevmeyen yoktur sanırım. Şirket bu yıl özellikle yılbaşı sofraları için için özel bir fotoğraf serisi yayınladı. Fikirlerin bazılarını uygulamak gerçek dışı olabilir ama bu fotoğraflardan ilham almayacağımız anlamına gelmiyor :)


Küçük şeylerle mutlu olup, büyük başarılara imza atacağınız, çok sevip  sevileceğiniz, yuvanızda huzurla, sağlıkla, mutlulukla uzun yıllar geçireceğiniz, yüzlerce mutluluk anı yaşayacağınız, geçmiş yıllara taş çıkaracak güzellikte bir yeni yıl dilerim hepinize...































Fotoğraflar: Zara home